Graz Gezilecek Yerler
Avusturya’nın en büyük ikinci şehri konumunda bulunan Graz şehri, ayrıca Avrupa genelinde de en fazla tanınan şehirler arasında yer alıyor. Avusturya’nın Steiermark eyaletinin başkenti olan Graz, aynı zamanda eyaletteki en gelişmiş ve en büyük şehir konumunda bulunuyor. Şehir genelinde toplam 6 üniversitenin bulunması nedeni ile Avusturya’nın en önemli eğitim merkezi konumunda bulunmaktadır. Bulunduğu konum ve Avusturya’nın tarihsel gelişimi ile en iyi korunmuş Orta Çağ Avrupa’sı şehirlerinin en başında geliyor. Bu nedenle Orta Çağ ve hatta öncesine dair Avrupa’yı tanımak isteyenler için şehrin merkezinde bile bunu en iyi şekilde sunabilme kapasitesine sahiptir. Bu yüzden Avusturya gezilecek yerler listesinde ilk sıralarda yer almaktadır. Barok ve gotik stilde inşa edilmiş kamu yapıları ve binalarının oluşturduğu muhteşem sokak atmosferiyle dikkat çekmektedir. Bunun dışında sarayları, müzeleri ve kültürel aktiviteleriyle tamamen geçmişten gelen bir şehir dinamizmini yaşatmaktadır. 1999 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirasları listesine dahil edilmiş şehirde mutlaka görmeniz gereken yerler arasında olmalıdır.
Graz gezilecek yerler konusunda en fazla dikkat etmeniz gereken nokta karasal iklime sahip olan şehrin kış aylarında fazlasıyla soğuk olduğudur. Bu nedenle Graz gezisi düzenlemeyi planlıyorsanız gezi programınızı mümkün olduğunca havaların ısındığı mayıs ayı ile eylül ayı içerisinde yapmaya özen göstermelisiniz. Bu şekilde şehrin sadece kent merkezini değil aynı zamanda da daha kırsal noktalara yakın lokasyonda bulunan tarihi, kültürel ve doğal değerlerini de görebilirsiniz. Gelin birlikte Graz’da gezilecek yerler neler inceleyelim!
- Old Town; Eski Şehir olarak isimlendirilen bu bölge, kentte bulunan “Mur Nehri” ile “Schlosserg Tepesi” arasında yer almaktadır. Avrupa’nın neredeyse tamamını yerle bir ederek, neredeyse tüm Avrupa mimarisini ve tarihini yok eden 2.Dünya Savaşı’ndan en az etkilenen şehir merkezleri arasında yer almaktadır. Graz kentinin eski yerleşim bölgesi olarak kabul edilir. Günümüzde trafiğe tamamen kapalı olması sayesinde gotik ve barok tarzda inşa edilmiş bu Orta Çağ Avrupa’sı yapılarının bulunduğu sokaklarda keyifli geziler yapabilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Sarayları, kamu binaları ve yaşam alanları ile son derece otantik bir şehir merkezi sunmaktadır. Old Town bölgesine ulaşmak için “Hauptplatz tramvay durağında inmeniz yeterlidir.
- Hauptplatz; Graz şehrinin ana meydanını oluşturan noktadır. Orta Çağ döneminde kalma bir tarihi yapıya sahip olan meydanın, tarihi açıdan büyük bir önemi bulunuyor. Ticaretlerin gerçekleştirildiği merkez olmasının dışında, halka bildirilerin ilan edildiği, idamların gerçekleştirildiği bir meydandır. Meydanı çevreleyen heykeller, tam ortasında bulunan küçük havuzuyla son derece eşsiz bir görsellik sunmaktadır. Meydan içerisinde bulunan ve mimarisiyle dikkat çeken yapılardan birisi de Belediye Binası’dır.
- Schlossberg Tepesi; Şehrin en dikkat çeken noktalarından birisi olması dışında kent manzarasının en iyi gözlemlenebildiği noktadır. 10.yüzyılda tepeye inşa edilmiş olan Schlossberg Kalesi’nden alan tepede kaleden geriye bir saat kulesi ve çan kalmıştır. Tamamen yeşil bir görselliğe sahip olan tepe şehrin tam ortasında bulunuyor ve toplam 475 metre yüksekliğe sahiptir. 475 metrelik tepeye uygun bir fiyata sahip asansörü kullanarak çıkabilirsiniz. Dilerseniz daha otantik bir çıkış için tepeye çıkış için kullanılan merdivenleri de kullanabilirsiniz. Ayrıca daha sıra dışı bir deneyim için kentinde altından geçen füniküler kullanabilirsiniz. Tepenin tam ortasında içinin oyulmuş olması nedeni ile çok akustik bir atmosfere sahiptir. Bu yüzden yıl boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
- Sporgasse Caddesi; Graz şehrinin Old Town bölgesinde bulunan Sporgasse, trafiğe kapalı olan Hauptplatz meydanından itibaren başlamaktadır. Mağazaların, kafelerin ve butiklerin bulunduğu kentin en önemli ticaret ve alışveriş noktalarından birisidir. Graz kenti genelinde gözlemlenebilecek İtalyan mimarisi bu cadde üzerinde de etkin bir şekilde görülüyor. Cadde üzerinde bulunan en dikkat çekici tarihi ve kültürel unsurlardan birisi ise bir bina önünde camdan eli sarkan ve pala bulunan bir Yeniçeri askeri heykelidir. 25 numaralı bina olan bu binada Osmanlı İmparatorluğu kuşatması sırasında yaşandığı belirtilen bu olaya ithafen yapılmıştır. Binada yemek yemekte olan Türk askerleri, ciddi bir top isabeti almıştır. Bu sırada komutanın önündeki tabak camdan dışarı fırlamış ve bir Yeniçeri’de onu yakalamak isterken düşmek üzere olduğundan elindeki palasıyla camdan sarkık bir şekilde tutunmuştur. Bu olaya ve Osmanlı kuşatmasına ithafen de bu heykel/anıt yapılmıştır.
- Murinsel; Türkçe anlamı Mur Adası olan bu ada, 2003 yılında Graz’ın Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi nedeni ile deniz kabuğu formunda Vito Acconci tarafından yapılmıştır. Graz şehrini iki bölgeye ayıran Mur Nehri üzerinde çelikten yapılmış bir yapa adadır. Özel olarak uygulanmış ışıklandırmalarıyla her zaman en fazla dikkat çeken noktalardan birisi olmuştur. Adaya geçiş için kullanılabilecek bir köprü de bulunmaktadır.
- Kunsthaus; Sanat Müzesi olarak inşa edilen bu bina yine 2003 yılında Avrupa Kültür Başkenti unvanının alınmasına ithafen yapılmıştır. Yapımı Peter Cook ve Colin Gournier tarafından sağlanmıştır. Geleneksel kırmızı çatıya sahip ve tarih evlerin arasında yükselen son derece farklı mimarisiyle dikkat çeken bir binadan oluşmaktadır. Bu nedenle hem kentteki hem de ülkedeki en önemli modern çizginin simgesi olarak kabul edilir. Sanat Müzesi, “Joanneum Universalmuseum” isimli müzenin uzantısıdır. Son 40 yıl içerisinde yapılan tüm sanat eserleri bu müzede sergilenmektedir. Sanat Müzesi sadece pazartesi günleri kapalıdır. Onun dışında her gün 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
- Eggenberg Sarayı; Graz kentinde turistlerin en fazla ziyaret ettikleri mekanların en başında geliyor. 1625 ile 1635 yılları arasında yapılmıştır. Barok mimari stile sahip olan Eggenberg Sarayı, toplam 12 kapıyla giriş sağlanabilir durumdadır. Bununla birlikte sarayın tam 365 adet penceresi bulunmaktadır. Bu şekilde yapılmış olmasının amacı ise yılın 12 gününü ve yılın 365 gününü temsil etmektir. Eggenberg Sarayı’nın avlu kısmını ve çeşitli odalarını özel turlar eşliğinde gün içerisinde ziyaret edebilmeniz mümkündür. Son derece geniş ve aynı zamanda da yemyeşil bir yerleşkeye sahip olan saray, muhteşem bahçesiyle de dikkat çekmektedir.
- Landhausehof; Graz kentinde dikkat çeken binalardan birisi olan Landhausehof binası 16.yüzyılda inşa edilmiştir. İtalyan mimarlar tarafından Rönesans stilinde inşa edilmiştir. Bina Cumhuriyet dönemi Avusturya’sının eyaletlerinden birisi olan Steiermark Eyaleti’nin parlamento binası olarak faaliyet göstermektedir. Saray büyüklüğüne ve görselliğine sahip olan yapının son derece geniş bir avlusu bulunmaktadır. Bu avluda tiyatro ve konser gibi çeşitli kültürel aktiviteler yıl boyunca düzenlenmektedir. Özellikle Noel’in yaklaşmasıyla birlikte bu avlu son derece özel ve eşsiz bir atmosfere büründürülmektedir. Yapı içerisinde Osmanlı İmparatorluğu’ndan gelen saldırılara karşı oluşturulduğu belirtilen devasa bir silah deposu da bulunmaktadır. Dünyaca üne sahip bir restoranda binanın bodrum katında otantik bir yemek fırsatı sunuyor.
- Graz Katedrali; 1438 ile 1468 yılları arasında inşa edilen Graz Katedrali, İmparator 3.Frederick tarafından inşa ettirilmiştir. Katedral, şehirdeki çoğu yapıda görüldüğü gibi gotik stilde yapılmıştır. Bununla birlikte Graz Katedrali, 17.yüzılın sonu, 18.yüzyılın başı itibariyle Barok stilde yenilenmiştir. Bu nedenle yapıda her iki stilin izleri de güçlü bir şekilde görülebilmektedir. Avusturya’nın Steiemark eyaletinde bulunan en büyük kilise özelliğine sahiptir. Eski Abanoz ve Evlilik Sandıkları şeklinde 2 büyük kutsal emaneti korumaktadır. Avusturya tarihinin en üzücü olaylarının konu edildiği birbirinden etkileyici freskler, iç mimarisini süslemektedir.
- Austrian Sculpture Park; Türkçesi Avusturya Heykel Parkı olan bu park, Avrupa kıtasında bulunan en önemli parklardan birisidir. Bir tür açık sergi niteliğine sahip olan park içerisinde hem bölgesel hem de uluslararası 60’ı aşkın heykeltıraş tarafından yapılan eserler sergilenmektedir. Parkın düzenlemesi ve yapımı İsviçreli peyzaj mimari Dieter Kienast tarafından gerçekleştirilmiştir. Graz şehrinde bulunan diğer pek çok müze gibi bu açık hava müzesi de “Joanneum Universalmuseum” isimli müzenin alt kolu olarak hizmet vermektedir. 7 hektar gibi devasa bir alana yayılan park heykelleri kadar yeşil alanları ile de mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir. Yıl boyunca nisan ayından ekim ayına kadar saat 10.00 ile 20.00 saatleri arasında halkın kullanımına açıktır. Ayrıca parka girmek için bir ücret ödemenizde gerekmiyor.